Güneş Lekeleri ile Baş Etmenin Yolları

Güneş Lekeleri

Bir ben mi hasretini çekiyorum bu Güneş’in? Haziran ayı neredeyse bitmek üzere ama havalar hala nazlı. Güneş yüzümü göstereyeyim mi ? Göstermeyeyim mi? edalarında.. Benim için, güneş eşittir mutluluk olduğu için güneşli günleri iple çekiyorum. Önümüzdeki aylarda bol bol güneşin tadını çıkarayım, D vitaminin hakkını verip bol bol güneşleneyim derken bir taraftan da aman Güneş Lekeleri ‘m olmasın derdindeyim. Kendi içimde ironiyim yani.

Şu son 2-3 senedir yanaklarımın allık sürülecek bölgesinde lekelenmeler var. Kış ayında kullandığım kremlerin, yaptırdığım tüm peeling ve diğer uygulamaların hiçbirinin işe yaramadığını yazın görsem de, güneşin sıcaklığını yine de hissetmek istiyorum!

Geçen yazdan beri keşfettiğim bazı kremler var olan lekelerin büyümesini engelliyor. Kesinlikle yok etmiyorlar  ama  gerçekten var olanın büyümesini engelliyorlar. Lekelerimle alakalı kime dert yansam ya da kışın hiç belli olmayan ama yazın “Merhaba! Ben burdayım! ” diyen lekelerimi görenlerin önerdikleri, bilimum kendimin gittiği doktorların verdiği kremlerin hemen hemen hepsini denemişimdir herhalde. Sonuçların işe yaramadığını görünce uğradığım hüsranı söylememe gerek yok sanırım. İnsanoğlunun atmosfere ve ozon tabakasına verdiği zararlardan dolayı malesef güneşin yararlarının yanı sıra bir o kadar da zararları var. Birde üzerine biyolojik yaşımız, pigmentlerimizin değişimi (azalması), istemeden de olsa yiyecek ve içeceklerden aldığımız hormonlar işin içine girince güzel lekelerimiz doğuyor 🙂

Güneş Lekeleri için kullandığım kremler; ağır ve yağlı değil,  yüzde tabaka gibi durmuyor hem de fiyatı çok pahalı değil. 

Ben de güneşin yüzünü göstermeye başladığı bu günlerde size kendimin kullandığı ve gerçekten işe yaradığını gördüğüm kremleri önermek istiyorum. Yaz, kış yüzünüzü yıkadıktan sonra nemlendirici yerine de kullanabileceğiniz ve gün içerisinde tekrar tekrar yenilemek zorunda kalmayacağınız 50 SPF içerikli ACTİNİCA Lotion şiddetle tavsiye ediyorum. Hem dokusu diğer güneş kremleri gibi ağır ve yağlı değil  yüzde tabaka gibi durmuyor hem de fiyatı çok pahalı değil. Eczanelerden temin edebilirsiniz. Bu kremi çok sevmemin sebebi diğerleri gibi tazelemek zorunda kalmıyorsunuz ama ben gene de kavurucu sıcaklarda  güneşlenirken  her ihtimale karşı denize girip çıktıktan, kurulandıktan sonra yüzüme tekrar sürüyorum. İşimi garantiye alıyorum.

” Süper İkili ! “

Bir diğer vazgeçilmezim de BİODERMA White Objective. Bunu da akşamları yüzümü temizledikten sonra sadece lekeli olan bölgeye sürüyorum. Sonrasında isterseniz üzerine nemlendiricinizi sürebilirsiniz. Bunlar lekeleri yok etmiyor ama lekelerin daha çok büyümesini ve güneşe maruz kalınca renklerinin koyulaşmasını engelliyor.

Bu arada diğer kremlere kötü demiyorum hemen hemen hepsini denemiş biri olarak en çok faydasını görmüş olduğumu öneriyorum sizlere. Diğer markaların güneş kremleri gün içerisinde yenilenme gerektiriyor. Makyaj yapan biriyseniz bunun gün içerisindeki zorluğunu söylememe gerek yoktur herhalde ama ben gün içerisinde makyaj yapmıyorum belirli aralıkla güneş kremini sürerim diyorsanız “Hamilton” öneririm. Bu kreminde dokusu güzeldir. Avene, Nuxe, Caudalie, Bioderma… Örnekleri çoğaltabiliriz. Sadece size tavsiyem kozmetik ürünlerinin güneş kremlerini almamanız ve 5o SPF olmasına dikkat etmenizdir. Yani eczaneden alın kremlerinizi.

Renkli Güneş Kremleri

Bir diğer önerimde renkli güneş kremleri. Süper bir şey! Fondöten gibi kullanabiliyorsunuz. Gezdiğim cilt doktorlarından birisi söylemişti. Hem fondöten gibi yapay durmuyor hemde ciltle güneş arasında barikat kuruyor. Cilt tonunuza göre renk seçenekleri var, siz istediğinizi deneyip tercihinizi yapabilirsiniz.

 

Benim kullandığım iki marka var biri HELLOCARE (renk tonu daha açık) bir diğeri de BİODERMA.

Özellikle ; Bioderma makyaj yapacaksınız süper oluyor!

Hellocare daha fresh bir görüntü için sür ve çık!

 

 

 

 

Siz siz olun Güneş Lekeleri ‘niz olsun olmasın güneş kremi mutlaka kullanın! Güneş bizim sayemizde artık eskisi sadece yararlı değil. Hem vücudunuza hem de yüzünüze (güneşe en çok maruz kalan yerimiz) mutlaka krem sürün. Vücut içinde önerebileceğim COPPERTONE. Deodorant gibi sıkılmalı olanlar hem çok rahat hem de çok temiz. Döküldü, sızdı derdi yok. Bu markayı her yerde bulamayabilirsiniz ama İstanbul Nişantaşı’nda ithal ürünleri satan Pop Up Nişantaşı var. Ben ordan alıyorum. Ayrıca burada tüm ithal ürünleri bulabilirsiniz. Aklınıza ne gelirse.. Sakız, içecek, şampuan, stres çarkı, cornflex.. yok yok yani. Bu da dipnot olsun 🙂

Bol bol güneşin tadını çıkararak, bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle kendinize iyi bakın…

 

Paylaş

More from Burcu Balkan San
Domino Taşları
Uzun bir aradan sonra geri döndüm! Kendimi bıraktığımdan daha farklı, daha savaşçı...
Read More
Leave a comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir