Moda rüzgarı, sonbaharla beraber eserken bizde bu güzel esintiden yararlanmalıyız diye düşünüyorum. Yeni trend markalar kendilerine reklam yüzü yerine, koleksiyonunu kendi ismiyle tanıtacak ünlülerle anlaşılıyor. Dünyaca ünlü markalar isimlerinden söz ettirmek için marjinal tasarımlar seçiyor. Hanım hanımcık yani kokoş diye adlandırdığımız giyim tarzı yerini sokak tarzına bırakıyor. Kısacası biraz ondan, biraz bundan hesabı her markaya, her tasarımcıya biraz dokunacağız.
Okulların açılmasıyla gerçek yaşama dönen bizler, moda defileleriyle, sosyal medyayla 2017-2018 sonbahar –kış koleksiyonlarıyla tanışmış olduk. Geçen senelerden farklı olarak yerli markalarda artık kendilerinden ve koleksiyonlarından söz ettirmeye başladılar. Her bütçeye hitap eden markalarımıza da bu sene bakmanızı tavsiye ederim. Yazı da buna fazlasıyla değineceğim.
Bu sene Balenciaga rengi kesinlikle Kırmızı
2017 yılı kapanmadan isminden en çok söz ettiren 2018 yılında da yerini koruyacak gibi duran sıra dışı tarzıyla BALENCIAGA ile açılışı yapıyor ve bu sene ki gözlerimi yerinden oynatan tasarımını aşağıda sizlere sunuyorum. Geçen sene de morla fuşya arası çizme pantolonuyla bayağı sükse yapmıştı ve bu senede onun farklı renkleriyle karşımızda ama bu sene Balenciaga rengi kesinlikle kırmızı. “Kırmızı benim rengim” diyen arkadaşların koleksiyona bakmasını tavsiye ederim.
Özellikle gene sıra dışı olan, kocaman kendi isminin yazdığı topuklu kırmızı ayakkabısıyla da bu sene de bayağı isminden söz ettirecek gibi duruyor. Hatta bilinen simalardan bir kaçı vakit kaybetmeden alıp sosyal medyada boy gösterdi bile.
2017’nin kendinden en çok söz ettiren bir diğer ismi de kesinlikle GUCCI.
Spor ayakkabısından tutun da çantasına, tüylü terliklerine her şeyi çok popülerdi. Tüm hayvan figürlerini koleksiyonunda kullanan bol arılı, yılanlı Gucci bu sene kanımca biraz daha sevimli olan bir hayvan seçmiş kendine. Bence kelebeğe doyacaksınız. Tabi içi kürklü terlikleri de unutmamak gerek. Bu sene onlara biraz daha renk katmış. Erkeklerin bile tercihi olan içi kürklü terlikler bence bütün kış varlığını hissettirecek gibi. Hatta kendime “Acaba bende mi alsam?” sorusunu sorarken buluyorum. Tabi ki şaka 🙂
Gelelim benim bu senenin en çok beğendiğim markasına. Tabi ki DIOR. J’ADIOR adı altında yazın sonuna doğru sunduğu koleksiyonu muazzamdı. Kesinlikle bu kış aynı zevki yaşatacağına inanıyorum ve şimdiden “Beni al!” diye bağıran çizmelerini vitrinlerde görüyorum. Çizgisini hiç bozmayan, feminen yapısını koruyan markalardan biri bence. Farklı topuk şekli kullanarak ve kupon renklerle muhteşem bir renk kartelası hazırlamış. Öyle ki sıradan bir kot pantolonun altında bile sıradanlığı şıklığa dönüştürüyor. Topukludan yana olan kızlar kesinlikle şarap rengini tek geçerim. Yok ben babetini alayım diyenlere farklı bir dokuyla karşımıza çıkan siyah olanı tavsiye ederim. Siyah rengini sevenler bu sene kesinlikle “Dior kadını” olmalı diye düşünüyorum.
VALENTINO bu sene de zımbalarından vazgeçememiş…
VALENTINO bu sene de zımbalarından vazgeçememiş. Anlaşılan bizim zımbalardan sıkılmış olmamız onların pek ilgisini çekmiyor. Sadece bir güzellik yapıp boyutlarını küçültüp, kıyafetlerinde de bol bol güpür ve dantelere yer vermiş. Kısacası Valentino bu sene hiç bir noktadan modayı yakalayamamış bence. Kendini hiç yormayarak bu seneyi nasıl kapatacağını merak ediyorum. Baştan sağma, geçen seneyle aynı olan koleksiyon yaratmış. Tasarımcı sıkıntısı olabilir 🙂
Dünyanın adından en çok söz ettiren markasına geldik. Tabi ki CHANEL.
Yazın sonuna doğru farklı bir çizgiyle karşımıza çıktı. Yeni koleksiyonu GABRIELLE ve iki sezondur reklam yüzü olarak anlaştığı Kristen Stewart ile tanıtıma çıktı. (Vampir serisi olan Alacakaranlık filminden bilirsiniz)
Klasik olan markasına biraz daha spor hava katmaya çalıştığını, genç kesime de hitap etmeye çalıştığını düşünüyorum. Nabza göre şerbet veriyor diyelim. Bence kendi çizgisine değişiklikler katması güzel bir şey. Beğenilip beğenilmediğini zamanla göreceğiz.
ve Moda ‘da Türk Markaları!
Bu sene Türk markalarında yeni bir trend var. Ünlü isimlerle anlaşıp onlara koleksiyon hazırlatıyorlar. Modacı olmasa da kendi stili olan, camiadan olan kişiler bunlar. Sonbahar- Kış sezonunda olan İPEKYOL & YASEMİN ÖZİLHAN, KOTON& ARZU SABANCI, NETWORK& DERİN MERMERCİ şimdilik göze çarpanlar. Ben bunlara yeni markaların katılacağını düşünüyorum.
İPEKYOL’u beğensem de Yasemin Özilhan koleksiyonunu maalesef beğenmedim. Kendi stilini yansıtamamış özellikle tekstil kalitesine göre fiyatlar yüksek kalmış. Karalama gibi gelmesin size ama şu son iki senedir kendi marka değerine göre gereksiz bir artış gösterdi İpekyol. Bir de buna koleksiyon farkını yansıtınca aradaki fark göze batmıyor değil. Bana göre bir koleksiyon kişinin ismiyle beraber ön plana çıkıyorsa onun tarzını, şıklığını yansıtmalı. Yani kısacası onu yansıtmalı. Ben bunu Yasemin Özilhan koleksiyonunda göremedim maalesef. Ama siz gene de bakın belki sizi cezp eder.
Son dönemlerde en revaçtaki Türk markası KOTON!
KOTON son dönemlerin en revaçta olan Türk markası bana göre. Önce spor koleksiyonu için geçen sene Ebru Şallı ile anlaştı. Kaldı ki Türkiye platesle onun sayesinde haşır neşir oldu. Gayette başarılı oldu ki hala devam ediyor. Bu sene de kadın koleksiyonu için Arzu Sabancı ile anlaştı. Arzu Hanım PİNKO markasının Türkiye distribütörü ve bu sene KOTON hariç PİNKO’ya da koleksiyon yaptı. Tanıtım defilesi de yurtdışında yapıldı. Koton’un tekstil alanında bu aralar kendinden bu kadar söz ettiren biriyle anlaşmasını gayet başarılı bulmakla beraber son dönemlerde revaçta olan oversize dedikleri bol kesim olan sokak stilini de çok güzel yansıtmışlar koleksiyonlarında. Reklam yüzü olarak Fahriye Evcen’i de hesaba katarsak bu sene KOTON yıkılıyor. Umarım başarılarını üst sıralara çıkararak isminden dünya çapında da söz ettirir.
NETWORK çizgi olarak daha feminen, iş kadınlarına hitap eden bir marka benim gözümde. Derin Mermerci ile de bu çizgisini korumuş bence. Farklı dokunuşlar yapıp, yüzünü biraz daha değiştirmeliydi diye düşünüyorum ama çizgisinden ödün vermeyerek “Benim tarzım budur!” diyerekten yoluna devam ettiğini görüyorum. Network’un çizgisini sevenlere, özellikle kürkü seven bayan arkadaşlarıma sesleniyorum kesinlikle başarılı bir koleksiyon.
Herkesin dolabında muhakkak olan, her bütçeye hitap eden ZARA’ yı unutmuyorum tabi ki… Bu sene salaş tarzıyla, rengarenk ayakkabılarıyla, yüksel bel pantolonlarıyla…
“Zara’ya uğramadan çıkmam” ben diyen kızlar, haftaya da bu lezzette bir yazıyla, söz etmediğim diğer markaları da kaleme alacağım. H&M Erdem Moralıoğlu’nun bol çiçekli koleksiyonundan girip, bir zamanlar Türkiye’nin bir numarası olan Mango’dan çıkıp “ Moda sadece bir yazıyla anlatılır mı hiç?” diyerek bir sonraki yazımında moda olduğunu belirterek görüşmek dileğiyle diyor ve öpüyorum herkesi…
Bu arada aradığınız her marka çantayı, kıyafeti, ayakkabıyı bulmanızı temenni ediyorum 🙂
Özellikle detaylandırmamı istediğiniz bir Marka veya koleksiyon olursa da yorum bırakmayı unutmayın.