10 Temmuz 2021 Cumartesi günü Türkiye saati (İstanbul) ile 04:17’de Yengeç Burcunda Yeni Ay 2021 gerçekleşiyor.
Yengeç Burcunda Yeni Ay 2021
- Yengeç Burcunda Yeni Ay 2021 ne zaman gerçekleşiyor? – 10 Temmuz 2021’de Yengeç Burcunun 18. derecesinde gerçekleşiyor.
- Ay ve Güneş Yengeç burcunda kavuşuyor.
- Yeni ay haritanın 1. evinde. Nefis!
- Yeni ayın haritasında yükselen 28 derece İkizler burcu. Ancak Türkiye’nin doğusuna göre bakarsak (Bolu’dan sonra gibi) Yengeç burcu yükselecektir. Zaten İkizler de anaretik derecede.
- Harita yöneticisi konumundaki Merkür, Şans noktası ile beraber korkularımızı beslediğimiz 12.evde
- Açı oranlarını geniş tutanlar için Plüton’a karşıt ve Neptün’le muhabbette bir Yeni Ay. Ancak ben 5 dereceden fazla orb kullanmıyorum. Bana göre Uranüs’e bir selam çakmak dışında kimse ile muhattap olmuyor. 🙂 (Ancak yine de tüm Jenerasyon gezegenlerine gizli göz kırpışını dikkate alıyorum.)
Yeni Ay Yengeç Burcunda hangi enerjileri taşıyor?
Tabi ki öncelikli olarak Yengeç Burcu Özelliklerine ait enerjileri taşıyor.
Yengeç Burcunda Yeni Ay ‘ın duygusal ihtiyacı ihtiyacı kendi iç dünyasına dönme, ihtiyaçlarını anlama, kendini besleme, huzurlu bir yer arama, sağlam kökler, güvenebileceği insanlar bulmaktır. Temel ihtiyaç; duygusal olarak doymak, huzur ve güvendir.
Ay, Yengeç Burcunun Yöneticisidir. Yengeç Yeni Ayı, yılın, Ay’ın kendini en mutlu huzurlu, evinde hissettiği Yeni Ayıdır. Biricik, bir taneciktir.
Bu Yeni Ay için özel olarak çok heyecanlıyım demiştim. Emin olun; böyle bir bakışta çok da ahım şahım bir harita göremezsiniz. Ama ben amiyane tabirle içinde boncuk aradığım için her haritanın :))) Çok şükür bunda bir boncuk buldum!!!
Aylar oldu şöyle köpürterek, şapırdatarak bir Yeni Ay yazısı yazmayalı. İhtimaller perisine döndüm! Çok şükür Yengeç var!
Severim de bu kerataları biliyor musunuz. Su enerjisinden ivedilikle kaçmama rağmen, bir şekilde “sevmelerini seviyorum” diyelim.
—————–Astrolojik gündeme dair tüm güncel haber için sayfamızı ziyaret edin!
Yeni Ayın Yengeç Burcuna Girmesinin Etkileri
Bu kerataların asıl işi sevmek, sarmak, sarmalamak, ilgilenmek, büyütmek, sıcacık hissettirmek, dokundukları yere kendi şekillerini vermektir. Bunlara bir avuç kil olarak giderseniz, çanak çömlek olur çıkarsınız. Sonra o ellerin, o fırının kapısından ayrılamazsınız. Bir daha sizi kırsınlar, çamur etsinler yeniden başka bir forma soksunlar diye. Özendirmek istemem dostlar ama şahane bir şeydir bunlar.
Yeni Ay demek, nereye yeni bir tohum ekeyim diye sorma zamanıdır. İnsanın kendine “benim neye ihtiyacım var?” diye sorması gereken zamanlardır. Kolektifte de neye ihtiyacımız olduğunu sorgularız. Bu yüzden dileklerimizi yazarız aslında. Hem ilk adımı atmak hem de kendimize gerçekten ne istediğimizi sormak için.
Yengeç burcunda Yeni Ay söz konusu olduğunda o ihtiyaç sevgiye döner. Tohum sevgi için ekilir toprağa. Hiç Yengeç sezonu başlayan bir ilişkiniz oldu mu? Hatırlayın; olmuşsa hala hatırlarsınız hissettirdiklerini.
Gerçekten sevebilecek, sevgiyi taşıyabilecek bir Ay varsa, o da Ay Yengeçtir. İçinde besleyen, büyüten, sahiplenen, koruyan bir parça olduğu gibi, kıskanan, paylaşamayan, aidiyet kuran ve itina ile trip atan bir parça da vardır. Bu enerji içinde bulunduğumuz çağa pek uymaz. Her şeyin köpük olup üflendiği bir zamana göre değildir. Fakat Yeni Ay haritasının yerleşimi sebebi ile belki bir nebze olsun, sayesinde biraz sevgi iner dünyamıza, hı?
Sevgi başkasına ekilir sanarız…
İnsanoğlu sevginin hep başkasında yeşereceğini sanar. Kendini sevmek için bile başkasını arar çoğu zaman. Ancak bu bir paradokstur. Kendini sevmeden başkasını sevemez insan. Sevdi sanar ama zamanla onda kendi kusurlarını görmeye başlar. Çünkü çoğunlukla, kendini sevemediyse, gider kendisini bulur başkasında yine sevebilmek için.
Yengeç Burcunda Yeni Ay 2021, haritasında Yeni Ay, 1. eve yerleşmiş durumda. “Ben, ben, ben” dediğimiz yer. Sahnede yer almaya ne kadar gönüllü olduğumuz. Sağlıklı özgüvenimiz ve nicesini üstüne inşaa edeceğimiz yer. Gerçekten sevgi ekmek ve sevgi biçmek, sevgiden meyvalar toplamak istiyorsak, işaret edilen yer belli; kendimiziz. Bu Yeni Ay, kendimizi sevmek, kendimizin neye ihtiyacı olduğunu sorgulamak, canım “ben”imize sarılmak, onu sarmak, onunla ilgilenmek, yaralarına dokunmak, iyileştirmek, ilgilenmek, büyütmek, beslemek için mükemmel bir zaman. Özellikle de sürekli başkaları ile ilgilenmeye alışmış, nicedir kendini unutmuş, yol yapmaktan evinin yolunu unutmuşlar için bulunmaz hint kumaşı niteliğindedir. Hadi herkes kendisini yuvasında hissettiği yere gitsin. Hadi herkes kalbinin yuvasına gitsin. Ruhunun yuvasına baksın. Gönül gözünü açsın.
Yazı boyu duygulardan bahsedeceğim. Bir şekilde duygulardan… Yengeç Yeni Ayındayız, burada akıl mantık aramayın.
Daha entelektüel bir insansanız, benim gibi Hava grubundan, duygularını, aklı için sakız gibi çiğneyen bir insansanız mesela, bu Yeni Ay’ın getirilerine inanmak, işaretleri takip etmek, duygularınıza güvenmek garip gelebilir; nereden başlayacağınızı bile bilmiyor olabilirsiniz.
İyi haber şu ki; herhangi bir yerden başlamanıza gerek yok! Yengeç’teki Yeni Aylar bir şeyi düzeltmek, bir planı takip etmek, bir ritüel geliştirmek, bir şeye nasıl adım atacağınızı bulmak veya strateji geliştirmekle ilgili değildir. Yengeç burcundaki Yeni Ay ile sadece doğru olanı yapmanız gerekir. Bu kadar!
Kolay değil mi?
Üstelik bu doğru için aklınıza danışmanıza gerek yok. Çünkü bu mutlak doğru değil, sadece sizin doğrularınızdır ve sadece duygularınızla bulabileceğiniz yerdedir. Yengeç gibi olmak yeterlidir. Sular durgundur, içinizden geçen destinasyon bellidir, canınız bire yere çekilir ve olabildiğince hızlı yola çıkarsınız. Yolda biri size engel olur ihtimali için de kıskaçları havada tutar, tüm engelleri ham yaparsınız. 🙂
Yengeç burcundaki Yeni Ay, duygularınızı onurlandırmanın, gerçekte ne hissettiğinize dikkat etmenin zamanıdır. Yengeç Yeni Ayında bir şey doğru geliyorsa, o zaman muhtemelen doğrudur. Asıl sorun siz duygularınızı memnuniyetle karşılayabilir misiniz? Yengeç sularının eylemlerinizi yönlendirmesine izin verebilir misiniz? Gerçekten duygularınıza göre hareket edebilir misiniz?
Aşık olabilir misiniz mesela? Veya yasak bir şey yapabilir misiniz? Şevklendirmiyorum, yanlış anlaşılmasın. Soru benimki…
En son ne zaman biricik kendinizi dinlediniz? Biz Yase ile geçen seneki Yengeç Tutulmalarından beri uğraşıyoruz. 🙂
Bu köfteyi kaptınız. Gelelim diğer köfteye.
Yengeç güvenlikle, köklerimizle, geçmişle oldukça bağlantılı bir burçtur. Böyle söyleyince anlamayız ama bunların replikası, korkularımız, kötü anılarımız, acıyan yerlerimizdir…
Korku çok derin bir çukurdur. Bir çok nedenden gerçekleşir. Şekilleri vardır. Bilinmezlik korkusu vardır mesela. Sınırlarını net çizemediğimiz şeylerden korkarız. Mesela sevdiklerimizi kaybetme korkumuz vardır. Bir kısım bilinmezliğin, onlarsız ne yapamayacağımızı bilememenin korkusudur, bir kısım da değer verdiğimiz yerden acıma korkusu.
Allah korkusu, öbür dünya korkusu, ölüm korkusu, böceklerden korkma, in cin periden korkma, uçaktan korkma, yüksekten korkma, kapalı kalmaktan korkma…
İnsanın bütün eylemleri acı çekmemeye ve korku duymamaya yöneliktir. Yine de acı çeker ve korkar.
Sen neden korkuyorsun?
Bilinçaltı bu korku çukurundan nefis güzel beslenir. Hatta sadece korkudan değil, acıdan, hatıradan, nefretten, kıskançlıktan, “haz”dan. Çokça dünyevi, çokça insani bir sürü duygudan. Fakat her kutu gibi, bilinçaltının gizli kutusunun da bir kotası vardır. Fiziksel olarak madde dünyada yer bulamayan her duygunun doldurduğu bu kutu da, zamanla dolar. Bu kutu dolduğu zaman içidekiler de fizik dünyaya taşar.
Kimisi anksiyete geçirir. Kimisinin gözyaşlarından akar. Kimisi depresyona girer. Kimisi alkolik olur veya uyuşturuculardan destek alır veya durmadan uyur. Kaçmaya çalışır. Kimisi sürekli ev temizler. Kimisi kilo alır. Kimisi camı çerçeveyi indirir. Her biriken yer altı duygusunun, eninde sonunda bir fizik dünya çıkarması olacaktır.
Yengeç Burcunda Yeni Ay 2021, hem yeri, hem yükseleni, hem de yöneticisi sebebi ile bu patlamalara izin vermeden, fiziksel dünyaya kusmaya gerek kalmadan, karanlık tarafımızla yüzleşip, oraları şifalandırmaya çok müsait. Sen neden korkuyorsun dostum? Neyi attın geçmişe? Süpürdün halı altına. Hadi barışalım hepsi ile. Biraz kendinle sohbetle çözemeyeceğin konu yok şu an. Al kendini karşına, “seviyorum ulan seni!” de. “Derdin ne hallederiz beraber, 2373848 senedir hallediyoruz, yaslan bana” de!
Ve son köfte…
Bu kapalı kalan yaralı taraflarımızı biz bile görmekte zorlanırız ki; bir başkası nasıl görsün. Empati bekleriz çoğu zaman kendimize bile empatimiz yokken. Ya siz? Ya ben, görmediklerimize empati yapabiliyor muyuz?
Hüngür hüngür ağlayanın canının yandığından, çok üzgün olduğundan emin oluruz da, dimdik duranı iyi sanarız.
İnsan fiziksel olguları rahat görür, anlar, anlamaya çalışır. Bedende bir kesik kolay görünür, kanar. Ya diğerlerinin de, siz de, ben de olduğu gibi görünmeyen acıları?
Bana ne, deyip gidecek miyiz yine. Hazır sevgi bu kadar kalplere nüfus edecekken, anlamaya çalışsak mı başkasının beğenmediğimiz yerinin altındaki o saklı korkuyu, acıyı, kaçışın sebebini… Herkesin yumuşak bir yeri var. Siz, “seviyorum” dediğiniz birinin en son ne zaman baktınız görünmeyen yaralarına?
Nasıl güzel olur kocaman sarılmak… Hem birinin korku dolu odası, hem sizin kalbiniz ferahlar…
Aşk var mı? Sorunun cevabı sende! Aşıksan kendine, narsistçe değil, sağlıklı bencillikle, aşk da yolda merak etme!
Kolektif kelamım yok! Ne olacaksa olsun. Sevgiden kimseye zarar gelmez. Karşısında duranlar devrilsin!
Hepinize sarıldım be! Buraya kadar okudunuz ya, öptüm gözlerinizden!
İyiki buluyorsunuz o boncukları. 🙏🤗🤗🤗
Devrilsin o sevginin karşısında duranlarda.
Açtım kıskaçlarımı yola devam ❤❤❤
çok iyi yazıyosun be, oturup kahve içmiş kadar oluyoruz filozof yase :’)
Çok teşekkür ederim 🙂