Organik Hamile

” Organik Hamile ” Beslenmesi

Hamile kalınca insan direk beslenmeye takılıyor. Ne yemem lazım, onu mu yemeliyim, eyvah bu hafta balık kaç kez yedim, ya ceviz… İnsan bir anda değişen o efsane hormonların da etkisi ile evhamlı anne moduna girmenin ilk evresini beslenme ile yaşıyor. Açık konuşmam gerekirse, bunlara çok takılıp, stres olup, bebeğime yarardan daha çok  zarar vermeme kararımı hamileliğimin çok erken zamanlarında aldım. Ama tabi ki dikkat etmedim değil. Sadece bunu bir travma haline getirmedim. Çünkü bence insana en büyük zararı stres ve üzüntü veriyor. Bunu bire bir yakınlarımda görüp, yaşamış biriyim. Hayatımın önceliği stres olmamak ve mutlu olmak.

Güneş Kremi

Evde Yapabileceğiniz Organik Güneş Kremi

Güneş kremlerinde de günlük kremlerde olduğu gibi bir çok zararlı madde var. Mesela Güneş yağlarının içinde paraben bulunmaktadır. Paraben vücuda girdiğinde östrojen hormonunu taklit ediyor ve vücudun hormon dengesini direk etkiliyor. Ayrıca yapılan araştırmalarda paraben vücuda girdiği zaman hücrelere kadar inebildiği, kana karışabildiği tespit edilmiş. Hatta idrarda bile görülüyor. Ayrıca meme kanserinde yapılan araştırmalarda alınan tümörlerde de çok fazla miktarda paraben tespit edilmiş. İşte Güneş yağlarında da bulunan parabeni biz, güneşin zararlı etkilerinden korunmak için bütün yaz cildimize sürüyoruz. Bunun gibi bir çok zararlı madde de olduğu için uzun süredir kendi yaptığım güneş yağı ile güneşe çıkıyorum. Bu arada tabii eklemeden geçemeyeceğim; sabahtan akşama kadar güneşin altında yatmaktan keyif alan bir insandım. Ama son yıllarda 11-15 arası güneş ışınını doğrudan maruz bırakmıyorum. Herkese de öneriyorum çünkü artık güneş yaktığı yeri çok acıtmaya başladı.

Hamile Pilatesi

Hamile Pilatesi

Bir insanın içinde bulunduğu en değişik, en heyecanlı ve en farklı zamanlar hamilelikmiş. Özelikle ilk hamilelik ise. Bu yazımı sağdan soldan öğrendiğim bilgiler doğrultusunda yazmıyorum. 19. haftalık bir hamile ve bir de  pilates eğitmeni olarak sizinle hem bildiklerimi, hem de içinde yaşadığım süreci paylaşacağım.

Hamile olduğumu öğrendiğim ilk anda üstüme gelen “Artık pilates yapmasın!, Derslere devam etmezsin, aman sakın bak Gevher rahat dur! 12 hatta 16 haftaya kadar sakın pilates yapma!” gibi aslı astarı kesilmeyen düşüncelerle uğraşmak zorunda kaldım. Hamile olduğumu öğrendiğimde 3-4 haftalıktım ve bu 3-4 hafta içersinde haftanın 5 günü pilates yapıyor hatta bu 5 günün içinde 2 günü de günde 2 saat yapıyordum. Yani bir şey olacak olsa çoktan olurdu dediğim zamanda ” aaaa olur mu öyle şey sen bilmediğin için bir şey olmazdı ama artık biliyorsun olur ” gibi garip cevaplar alıyordum.

Aldığım eğitimlerde bildiğim çok acık bir gerçek var. Eğer yüksek risk taşıyan hamile değilseniz o zaman Hamile Pilatesi yapmakta hiç bir sakınca yoktur.

Yediklerimi Hazmedemiyorum!

Offf Yediklerimi Hazmedemiyorum!

Yediklerimi Hazmedemiyorum!
Ramazan ayındayız ve bu zamanlarda oruç tutan bir çok kişinin yaşadığı en temel sıkıntı sanırım budur. Kolay değil 18 saat aç kalıp sonra geriye kalan 6 saate hem iftar edip hem sindirip hem de sahur yapmak. Burada kadın programlarına çıkıp konuşan uzmanlar gibi porsiyonlarınız az olsun, çok yemeyin gibi cümleler kurma niyetinde değilim…. Yılın en uzun saatlerinde oruç tutan biri olarak size kendi denediğim ve faydasını gördüğüm yöntemlerden bahsetmek istiyorum. Aslında sadece ramazan ayı için değil. Bütün öğünlerinizde bunları uygulamanızda fayda var çünkü yenilenlerin hazmedilemesi bir sindirim problemidir. Ve inanın bir çok hastalığın başlangıcı sindirimde ki problemlerle başlıyor…

Organik De Ne Kadar Organik

Organik de Ne Kadar Organik

Organik de Ne Kadar Organik ?

Eğer organik besleniyorsanız ve herkes bunu biliyorsa çevrenizde en çok duyduğunuz soru bu oluyor…

İnsanlar yediklerimizdeki kimyasallar hakkında düşünmek yerine bu soruya nedense daha çok yöneliyor. Organik de Ne kadar Organik? Şimdi sen onu organik diye alıyorsun ama gerçekten organik mi? Dünyanın parasını veriyorsun bu domatese ama ya manavdan alıp satıyorsa. Bu tarz sorular hatta alaylı imalar ile çok karşılaştım. Onun için bir önceki yazımda Hibrit ve GDO’dan bahsetmişken bu yazımda da bu kadar sık karşılaştığım soruyu cevaplamak istedim.

İlk önce Organik ne demek? Öncelikle lütfen üzerinde doğal, yada bunlar doğal diye satılanları organik olarak değerlendirmeyin-çünkü doğal demek eşittir organik demek değildir.

Yediklerimizin Tohumuna İnmek – GDO Nedir ? Hibrit Tohum Nedir ?

Mesela semt pazarına gittik, sebzemizi, meyvemizi aldık, veya şehir dışına gittik, köydeki teyzelerden aldık ürünlerimizi. Şimdi bunlar organik olmuyor mu?

Semt pazarındaki sebze meyvenin organik olmadığını artık herkes biliyor! Ancak köyden alınanları doğal diye, organik diye düşünüyoruz ne yazık ki. Kötü haber! Organik değiller!

“Tamam bunlar organik olmuyor ama ufak bir bahçe yaptınız ve aldığınız tohumları ektiniz yine olmuyor mu? “diye sorarsanız aslında ne yazık ki yine organik olmuyor.

Çevremde Organik Gevher olarak tanındığım için artık herkes bu konudaki deneyimlerini benimle paylaşıyor. Evlerine gittiğim zaman, ” bak bunu rahat rahat yiyebilirsin, kayınvalidemin köydeki bahçesinden geldi, organik” gibi kurulan cümleler ile çok karşılaşıyorum. Teşekkür edip yiyorum tabi ama ne yazık ki organik değil! Tarlaya siz ekmiş olsanız bile, gübre atıyorsanız organik olmuyor. Siz atmasanız bile yan tarla atıyorsa ve yer altı suları ile o sizin tarlanızı da etkiliyorsa o zaman da organik olamıyor. Tamam ben atmıyorum yan tarlam da atmıyor deseniz bile; tohum?? İşte her şey aslında tohum ile başlıyor.

Organik Hayat

Organik Hayat

8 yıldır organik bir hayat sürme çabasında olan biriyim. Eşimin ailesi ile beraber, başladığım Organik Hayat ‘ı bir tık öteye taşıyıp organik tarıma da bulaştık. Organik Hayat’ a başlamamızın sebebi tamamen sağlık içindi. Alternatif tıp ile beraber hayatımıza yep yeni bir kapı açıldı. Bu kapı da bize sağlığı getirdi. Tabi bunun yanında bir sürü soru işareti ve yeni değişiklikleri de.
Sadece yenilen yemekler değil, evdeki kimyasallardan kurtulma sürecinden bahsedeceğim. Mesela okuyoruz, diyorlar ki; “evdeki deterjanlar büyük tehlike! ” Haydaaaa! Tamam kullanmayalım da, ne yapacağız? Yada bir çoğunuzun kulağına gelmiştir “Deodorant kanser yapıyor” Tamam yapıyor da 30 derece sıcakta ter kokusu ile gezmekte beni ruh hastası yapacak onu ne yapacağız diye sormak istiyor insan. İşte hayatımdaki kimyasallardan kurtulurken en çok yerine ne koyacağım ve nasıl o koyduğum ile yaşayacağım kısmında zorluk çekmiştim. Mesela oda parfümü, yumuşatıcı, deterjan yada kozmetik ürünleri tamam da, parfümümden kimse beni ayıramaz diyordum. İnanın şimdi bırakın kendim parfüm kullanmayı, parfüm sıkmış arkadaşımın yanında durmakta bile zorlanıyorum.