” Organik Hamile ” Beslenmesi

Organik Hamile ; Organik Gevher olarak dalga geçilmesinden sonra şimdi bir de bu sıfat eklendi. 🙂 Bu arada deli gibi organik olsun her şey diye çıldırmıyorum ama bir aralar kahvaltıya giderken yanımda organik peynir, yumurta, domates, ekmek götürdüğüm doğrudur…. Ama artık mesela organik ekmek almıyorum kendi ekşi mayalı ekmeğimi yapıyorum.

Hamilelik sürecimden de sık sık bahsetmek istiyorum size. Hamile kalınca insan direk beslenmeye takılıyor. Ne yemem lazım, onu mu yemeliyim, eyvah bu hafta balık kaç kez yedim, ya ceviz… İnsan bir anda değişen o efsane hormonların da etkisi ile evhamlı anne moduna girmenin ilk evresini beslenme ile yaşıyor. Açık konuşmam gerekirse, bunlara çok takılıp, stres olup, bebeğime yarardan daha çok  zarar vermeme kararımı hamileliğimin çok erken zamanlarında aldım. Ama tabi ki dikkat etmedim değil. Sadece bunu bir travma haline getirmedim. Çünkü bence insana en büyük zararı stres ve üzüntü veriyor. Bunu bire bir yakınlarımda görüp, yaşamış biriyim. Hayatımın önceliği stres olmamak ve mutlu olmak. (Evet İstanbul’da yaşayıp o güzel trafiğe rağmen)

Organik Hamile Beslenmesi; Hamilelik öncesi de organik beslendiğim ve yediklerime dikkat ettiğim için bu süreç benim için sadece biraz daha bebeğin ihtiyacı olacak gıdaların önceliğimde olmasına neden oldu.

Çok ilginçtir ki; ben normalde siyez buğdayından kendi ekmeğimi yapıyordum. Daha hamile olduğumu bilmeden siyez ekmeğini yiyememeye başladım. Onun yerine tam buğday ekmeğine karşı bir istek oldu. Bazı hamileler tatlı ister ya benim olayım karbonhidrattı. Çok az tükettiğim için sanırım vücudumda eksikti ve bu ihtiyacıma kulak verdim. Ama pizza, börek yemedim, tam buğday ekmeği ile yetinmeyi bildim. Arada bir tam buğday unundan yapılmış yufka ile börek yapıp yedim. Ama pizza isteğimi dinlemedim 5 ayda sadece 1 kez yedim.

Bebeğimin neye ihtiyacı var diye düşündüm hep. Yumurta hele ki rafadan yumurta  ağzıma sürmezdim. Ama 4 aydır günde 1 tane mutlaka yiyorum. Ben çok yumurta yediğimde alerji olan bir bünyeye sahiptim. Ne kadar ilginçtir ki; her gün yememe rağmen hiç bir şey olmuyor. Kahvaltımda mutlaka peynirim, zeytinim, 1 dilim tam buğday ekmeğimi eksik etmedim. Herkese tavsiye ederim, sabah uyanınca 1 tane limonu ılık suya sıkıp onu içerek güne başladım. Yanında da 2 tane kuru kayısı. Daha sonra kahvaltımı ettim. Bu süreçte lütfen organik yumurta alın. Bütün gün oturan, güneş görmeyen tavuğun yumurtası size gerekli vitaminleri veremez. Bence her zaman yumurta ve tavuğu organik tüketin. Organik de ne kadar organik demeyin. Gıda sektöründeki diğerlerinden daha organik.

İlk 3 ay bebek çok küçük olduğu için çok fazla düzenimi bozmadım.

Sadece kahvaltıdan 2 saat sonra kendi yaptığım kefirden ayran yapıp içtim. Yanında da bazen meyvemi yedim, bazen kuru kayısı, incir ve ceviz. Bu iki ara öğünü yerini değiştirerek her gün yedim. Kefir normalde hiç sevmezdim ama hamilelikte önce az kefir bol yoğurt ile ayran yapmaya başladım. Gün geçtikçe bu oranı artırdım. Şimdi bazen karışık bazen sırf kefir içiyorum. Size tek tavsiyem lütfen marketlerdeki kefirleri almayın. Kefir dediğimiz prebiyotiktir. Yani içinde yararlı bakteriler vardır. Benim bakış açıma göre bunlar ambalajlandığında içindeki bakteriler ölüyor. Benim vücudumun ihtiyacı olan zaten onlar. Hem yapması o kadar kolay ki yeter ki kefiriniz ve organik sütünüz olsun. Kefir yapmak gerçekten çok kolay size sonraki yazılarımda paylaşacağım.

Öğlen yemeğimi bol sebze yada ızgara et yanında salata olarak tükettim. Dediğim gibi ekstra bir çabam olmadı. Evdeki duruma göre işim gereği ders verdiğim için bazen arabada yanımda taşıdım, bazen bir yerde ızgara et yedim. Dışarıda genelde yediğim tek şey ızgara et yada ızgara balıktır.

Akşam yemeği ile öğlen arasında ara öğün olarak sabah meyve yediysem kuru kayısı, kuru incir, hurma, kuru üzüm, ceviz karışımını yedim. Bunları sabah ile öğlen arası yediysem bu ara da meyvemi yedim.

Akşam yemeği olarak hep daha az porsiyon bol salata tercih ettim. Bol salata yemenizi tavsiye ediyorum. Salata çok faydalı ama hamilelikte özelikle hormonların da etkisi ile kabızlık sorunu yaşayan herkese daha çok tavsiye ediyorum.

Ben akşam 7-8 den sonra hiç bir şey yemiyordum. Ama bebeğin büyümesi ile bu imkansız bir hale geldi.

Doktorumla da konuşunca bunun kan şekeri açısından çok zararlı olduğunu öğrendim. Ama hala gece yemek yemeye karşıyım çünkü gece sindirim duruyor. Bu yüzden doktorumun da tavsiyesi ve bebeğin ihtiyacı doğrultusunda kalsiyumu sağlamak için akşamları 1 kase yoğurt yiyorum. Aslında bebek kalsiyumu her türlü alıyor. 🙂  Gerek benim dişlerimden olsun, gerek kemiklerimden. Bu noktada aslında kalsiyum almak benim geleceğim için çok önemli. 🙂 Yoğurdumu da evde kendim yaptım. Marketten organik alsanız bile yoğurt içinde yararlı bakterilerin bulunması gerek ve paketlenme sırasında organik de olsa bu yararlı bakterileri kaybettiğine inanıyorum. Onun için kendi mayalayacağınız yoğurdu tüketmenizi tavsiye ederim.

Bunlar dışında tabi ki et balık ve tavuk düzenli yemeye gayret ettim. Haftada 3 kez balık yememi önerdi doktorum ama av yasağının geldiği bu zamanlarda balık çok zor. Balık yiyecekseniz de taze, dondurulmamış balık olması önemli. Bir de besleme balıkları da yememek önemli. 3 tarafı denizle çevrili vatanımızda taze, deniz balığı bulmak çok da zor değil. Ben mesela somon yerine hamsinin daha faydalı ve çok vitamini olduğuna inanıyorum. Ama haftada 1 kez mutlaka ne balık bulduysam onu yedim. Sıcakların 35 dereceyi geçtiği Haziran ve Temmuz ayının sonunda tavuk ağır gelmeye başladı. Kuru bakliyatlardan hafta 1-2 gün mutlaka yiyorum. Ancak yaz aylarında çıkan o güzel sebzelerden ve salatalardan çok daha mutluyum.

Dayanamayacak kadar zor tatlı krizleriniz varsa yoğurtla hurma, kuru kayısı, kuru incirleri karıştırıp biraz da toz tarçın döküp yemenizi öneriyorum. Gerçekten etkisini göreceksiniz. Tek başına hurma bile yardımcı olacaktır. Zaten hamileliğin ilk 3 ayında bol bol hurma yemek çok faydalı. Çünkü folik asit bakımından çok zengin. Daha sonraları hurma tüketimini daha aza indirmenizde fayda var. Bu arada ceviz de bebeğin beyin gelişimi için çok faydalı. Bilim adamaları tarafından kanıtlanmış.

Ne yerseniz yiyin ama lütfen şekerden uzak durun!

Tatlı krizleriniz için önerilerime geri dönersek tatlıları hurma suyu ile kendinizi yapmanızı öneririm. Hurma suyu ile yapılan tarifler ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağım. Ama işin özeti normalde şeker koymak yerine /2 ölçü de hurma suyu koyarak tatlınızı yapabilirsiniz. Mesela tarifte 1 bardak şeker var diyelim. Siz karşılık olarak yarım bardak hurma suyu koyarak tatlınızı yapın. İnanın çok lezzetli olacak ve hiç değilse vücudunuza şeker girmeyecek. Ne yerseniz yiyin ama lütfen şekerden uzak durun.

Yerken canım çekti, hamileyim ben diye düşünmeyin. Buna bebeğimin ihtiyacı var mı diye düşünün. Tatlılara ihtiyacı yok, şekerli olanlara ihtiyacı yok, hamur işlerine ihtiyacı yok. Ben her zaman bu şekilde düşünerek yedim. Bugün 1 tabak ev mantısına, 1 tabak mercimek yemeğini tercih ettim. Evet bu hareketime karşın akşam yemeğinde yapmayacağım bir şey yaptım 2 dilim tam buğday ekmeğini saf zeytinyağına banarak yedim. Mantıdan çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum bebeğime. Bu yüzden daha huzurlu yedim.

Hamilelik boyunca konserve ürünlerden, hazır gıdalardan, kızartmalardan, gazlı içeceklerden, şekerlerden uzak durdum. Yeri geldi yanımda kaplarla yemeğimi taşıdım ama yine de dışarıdan hazır gıdalardan tüketmedim. Her gün 1 bardak türk kahvemden ilk 2 ay dışında vazgeçmedim. Şu anda her gün kesin 1 bardak, bazen de akşamları yarım bardak türk kahvemi keyifle içiyorum.

Her gün 3 litre suyumu mutlaka içiyorum.

Bir de en önemlisi su. Her gün 3 litre suyumu mutlaka içiyorum. Su için, susuz bırakmayın kendinizi. Yemeklerden 2 saat sonra suyumu içiyorum. Zaten emzirme dönemi için de bol bol su içmeniz gerekecek. Onun için fazla su içemiyorum ben diyorsanız içmeye başlamanın tam zamanı. Cam 750 ml şişem var. Ona doldurup içiyorum. Akşamları elimin altında oluyor. Ne kadar içtiğimi kolay bir şekilde takip edebiliyorum.

En başta da dediğim gibi, yediklerim kadar yaşadıklarıma da önem veriyorum. Stresten uzak duruyorum. Sinirlenmemeye çalışıyorum. Huzur içinde günlerimi geçiriyorum. Bana iyi gelmeyen, beni strese sokan insanlardan da uzak duruyorum. Bence bebeklerimiz yediklerimizden beslendiği gibi ruhumuzdan da besleniyor. Bu sebeple Organik Hamile olarak her şeyden önce huzurlu ve mutlu bir hamilelik geçirmenizi tavsiye ediyorum.

Paylaş