Oğlak Burcunda Yeni Ay – 2 Ocak 2022

Oğlak Burcunda Yeni Ay

2 Ocak Pazar günü 21:34’te Oğlak Burcunda Yeni Ay gerçekleşiyor. Yılın ilk Yeni Ayı Oğlak burcunun 12. derecesinde gerçekleşiyor.

Yeni bir yılın ilk Yeni Ayı.Yani isteklerimizi, hayallerimizi, amaçlarımızı ayarlamak için, üstelik bunların istikrarlı büyüme planlarını da yapabilmek için nefis bir zaman! Bir de işin içinde Uranüs var. Caminin yeniden onarılması için, minaresine yıldırım çarpması gerekiyor demek ki!

Oğlak Burcunda Yeni Ay, duygusal olarak bir hedefe sahip olmak, sahip olduğu hedefe acı, engel gözetmeksizin adım adım ilerlemek, sadece kendine değil, hedef koyduğu konuya da yeterli olmak ister. Öyle sakin bir hedef belirlemez; otorite olmak, hedef koyduğu konunun “en” i olmak ister.

Duygu demişken; bu kadar güçlü bir rüzgâr eserken, sağlıklı duygular ortaya çıkmaz. Doğanın kendisi gibi içine kapanır insan. Yeni Ay’da duygular (AY) da ruhsal mantık(GÜNEŞ) da aynı yerdedir. Söz konusu Oğlak burcu olunca ise olaylara ve hayatın gelişmelerine duygusal tepkilerin bastırılması olarak gözlenir. Buz gibi bir kayaya dönüşürüz. Bu gidişatın ilerisinde doğal bir yalnızlık ihtiyacı doğar.

Oğlak Burcunda Yeni Ay 2022

Sadece ilgilenenler için Oğlak Yeni Ayının haritasını incelerken dikkate aldıklarımı aşağıda listeliyorum.

  • Ay, Güneş, Oğlak burcunda haritanın 5. evinden kavuşumda
  • Oğlak Burcunda Yeni Ay haritasının yükseleni Aslan, bu da Yeni Ay’ı güçlendiren bir unsur.
  • Kavuşum halindeli Venüs Retro ve Plüton Oğlak burcunda yine 5. ev alanı içinde.
  • Uranüs Boğa, Yeni Ay’a destek veriyor.
  • Oğlak Burcunun geleneksel yöneticisi Satürn, Uranüs ile kavgalı.

İnsan varlığı, öleceğini bile bile yaşayan, ne zaman öleceğini bilmediği halde yarına plan yapan ve hedef koyan tek canlıdır. Daha karnı acıkmadan akşam yemeğini planlar insan. Lisede iken gideceği üniversiteyi… Sevgilisi bile yokken giyeceği gelinliği… Sağlıklı ve rahatken, hastalanma endişesini planlar… Oğlak burcu, bu yapıya çok uygundur. Temsilen tüm inşaaların iskeletidir Oğlak. Dolayısı ile yılın bu zamanı, öngöremediği tüm ihtimallere karşı önlem alan, yarını kesin değilken, yarın var olacakmış şekilde yaşayan Ademoğlu için harika zamanlardır. Yazın alınan kararlar hiç bir zaman bu dönemde alınanlar kadar uygulanabilir olmaz. Bu bir diyete başlamak da olabilir, üniversiteyi kazanmak için çalışmaya başlamak da. Dolayısı ile yıl boyunca varlığını korumanız için, inşaa etmeniz gereken ne kadar konu varsa, şimdi o konuların iskeletini oluşturabilirsiniz. Çünkü sizi hiç bir şey Oğlak’tan daha iyi koruyamaz ve Oğlak’tan daha iyi dik tutamaz.

Oğlak burcu, yapı itibari ile sert bir alandır. Daha doğrusu sert ve soğuk olmak zorunda kalınan bir alan. Çünkü kışı getiren burçtur Oğlak. Yılın en sert zamanına doğmuştur ve bu süreçle mücadele de, Yengeç’inki veya Koç’unki kadar kolay olmayacaktır. İçeri soğuk girmesin diye çatı kalınlaştırılmalı, kepenkler onarılmalı, içeride korunması gereken her şey için önlem alınmalıdır. Bu mücadele kalıbı ile doğanlar, doğası gereği böyle doğar. Ancak konfor alanına girdiğinizde sınırlar şahane belirlendiği için, içerideki kaliteli azınlığa müthiş bir alan hazırlandığını görürsünüz. Oğlak dışarıdan soğuk ve yaşlı, içinde çok sıcak, genç ve komiktir.

Oğlak Burcunda Yeni Ayın Etkileri Nelerdir?

Bir haritayı açtığımda orada beşinci ev vurgusu görünce heyecanlanırım. Beşince eve yüklenen çokça tema olmasına rağmen, en bilineni AŞK’tır. Burası tutku ile yaptığımız, karşılıksız bağlandığımız, sonuçlarını hayatın diğer alanlarına göre daha ihtiyatlı kabullendiğimiz bir yerdir. İçine yerleşen gezegenler çok önemli tabii. Ancak genel manada kalabalıklaştıkça, mahiyeti de artar. Yaşamdan keyif alma mücadelesi de çıkabilir içinden, flört etmeden duramamak da. Aşkla yıkanılabilir de, sanatçı da olunabilir. Ama diyorum ya; severim burayı.

Beşince ev gibi canlılığımızı, yaşam enerjimizi hatta hayatta en çok keyif aldığımız konuları ve aşkı temsil eden alana, Oğlak burcu oturunca, varlığımızı, canlılığımızı, yaşam enerjimizi, keyif aldığımız konuları, aşkın kendisini ve aşkla ilgili tutumumuzu yeniden yapılandırıyoruz demektir. Bu konuda kararlar alıyor ve kendimizi yeni bir sürece hazırlıyoruz demektir. Oğlaklı bir beşinci ev, mücadele gerektiren aşkları, tutku ile inşa edilmiş hayat hedeflerini, yaşanmak istenen hayat için verilmiş olan mücadeleyi ve harcanan zamanı temsil eder. Demek oluyor ki dostlarım, konu ister aşk, ister iş, ister hobi, ister çocuklarınız olsun (onlar da aşkın meyvesidir), burayı korumak için gösterdiğimiz emek ve çaba, ve şimdi atacağımız adımlar, kışı hissettiğimiz noktada içeride ne kadar konforlu, sıcak ve neşeli kalabileceğimizi belirleyecek.

Bazılarımız ilişkilerimiz, bazılarımız kariyerimiz, ve her ne isi tutku ile peşinden gittiğimiz, daha önce zaman harcadığımız, bu konuların finalini ve layığını göreceğiz. Sebatimizin, herkes bikini ile güneşlenebilmek için tatile giderken, ona vereceğimiz para ile yaptırdığımız ev yalıtımın tadını çıkaracağız. Son cümlenin barındırdığı mecazı, hayatınızda uzun süredir, emek harcadığınız her konuya koyabilirsiniz.

Uranüs, harekete geçmek için gereken beklenmedik enerjiyi verir.

Uzun süredir kırık dökük olan, içinde üşüdüğümüz veya, içinde aşk hissetmediğimiz, tutku hissetmediğimiz alanlarımızı onarmak için harekete geçeceğiz. Yeni Ay’a görüntü veren Uranüs, harekete geçmek için gereken beklenmedik enerjiyi verir. Bu beklenmediklik, harika bir sürpriz olabileceği gibi, bir zorunluk da getirebilir. O sebeple girizgahta “caminin yeniden onarılması için, minaresine yıldırım çarpması gerekiyor demek ki!” dedim.

Hayatta her zaman ne ekersek onu biçemeyiz. Keşke biçsek. Ama şans vardır, mevsim vardır, dolandırılma vardır. Zaman eski zaman değil. Her zaman, ne kadar ekmek o kadar köfte değil artık. Ekmek kadar kıyma alamıyoruz çünkü. Demem o ki, adaletin kantarı kırık ve hayatımızda çok fazla değişken var artık. Ancak Oğlak bu kadar baskınken; ne ekersek onu biçeriz. Ne kadar ekmek o kadar köfte olur. Bu sert rüzgarlarda çalışanın kazancı bol olur. Bu sert rüzgarlarda sevenin kalbi geniş olur. Kuru ağaçmış gibi gözüken, baharda meyve veren ağaç olur. Yeteneğimizi, zamanımızı, gücümüzü nereye kanalize edersek orası parlar. Sadece parlamakla kalmaz, sonunda mutlaka bir ürün verir. Aldığımız ders de cabası, belki yoğurt üstü kaymağı olur.

 

Görmezden geliriz bazen; hayat sınırları ile güzeldir. Hayat sonunda bir fotoğraf, mutlu anlardan kalan bir kaç kare ise, Oğlak burcu bu fotoğrafların çerçevesidir. Bir şeyin aşırısı daima zarar verir. Esnemek güzeldir. Esnemeyen kırılır bu gerçek. Fakat çizgisizce, sınırsızca yaşamak bir kapıdan diğerine geçmek, amaçsızca dolanmak gibidir. Sınırlar, çizgiler, temeller ve bir yol, bir hedef yoksa, yürümenin de faydası yoktur. Ne koyulursa koyulsun önümüze keyif vermez. Fotoğrafları çerçeveye koyma zamanı.

Sorumluluklar insanı büyütür geliştirir. Kaçmak, ertelemek sorumlulukları değiştirmez. Bilakis dert olur başına insanın sorumluluklar. Yerine getirilenler ise güç katar insana. “Yapabiliyorum” duygusunu pekiştirir. Özetle; her şey gerçekliği ile kalsa hayat geçmez evet! Hayal kurmak, istemek, olabileceğine inanmak gibisi yok. Hayaller bir avuç çamur parçası ise; Oğlak Burcunda Yeni Ay bu bir avuç çamur parçasından bir vazo yapmaktır. Bunun için de ellerin kirlenmesi, parmakların çalışması ve zihnin odaklanması gerekir.

“Seni Seviyorum” demek kolaydır.

Bu kelimeyi en zor söyleyen burçtur Oğlak. Çünkü içini doldurması gerekir. Oğlak burcunda Venüs, aşka ciddiyet getirir. Bir yandan bu kadar yalnızlık estiren bu sert rüzgarlar içinde bu iki haftalık süreçte, uzun süredir yalnız olan, daha doğrusu hedefi ve gerçekten istediği, hayal ettiği insan uğruna uzun süredir yalnız olan, herkesin ciddi bir ilişki ihtimali vardır. Hem de çok ciddi bir ihtimali vardır.

Venüs’ün retro ve Plüton ile kavuşumda olması, eski aşkları gündeme getirir. Hani şu sümen altı edilen. Bir sebepten halı altına süpürülen. Yeniden başlamasından korktuğunuz ama sandıkta saklamaktan da vazgeçmediğiniz. Ex’ten next olmaz derler. Doğrudur. Eski ile, yıpranmış olanla uğraşmak kolay değildir. Her zaman atıp yenisini almak daha kolaydır. Tüketime alışmış bizler için, aşk bile tüketilen bir konudur. Zor olan severek giyilenin korunması, sökülen yerlerinin dikilmesi, çok büyük yaraların yamalanmasıdır. Venüs Retrosu ile şıp diye başlayan eski ilişkilerden Venüs Retrosu sonrasına sadece yıpranmışlıklarını özenle onarabilenler, yaralarına birlikte seçtikleri armayı yamayabilenler kalacaktır.

Benden bu kadar.

Kolektife hiç girmeyeceğim. Fakat söylemedi, bilemediciler için felaket tellallığımı da bırakıyorum. Deprem olabilir. Yanardağ patlayabilir; özellikle yıllardır aktif olmayanlar. Yeraltı yer üstüne gelir. Kazalar olur. Olur. Bu her zaman jenerasyon gezegenleri görüldüğünde olası bir ön görüdür. Bunu bilmek için de müneccim olmaya gerek yoktur. Plüton mecaz ve gerçek yer altı faaliyetlerini yönetir. Mecazı mafyöz işler. Gerçeği volkanik patlamalar, madenler, depremler, büyük liderler, diktatörler falan filan. Uranüs de beklenmedik her şey. Dalgalanmalar, osilasyonlar, yıldırım düşmesi.. Parada, özellikle altında dalgalanmalar olabilir. Bir lider vefat edebilir, kadın olması muhtemeldir. Korona’da olduğu gibi çok nokta atışı bir şey görmedikçe küresel öngörüye bayılmıyorum. Ama siz zaten beni biliyorsunuz…

Az yazıyım dedim, yine bin karekteri geçmişim… Buraya kadar okuduysanız;

Valla billa öpüyorum gözlerinizden!

Paylaş

Tags from the story
, , , ,
More from Yasemin Orman
Haftalık Burç Yorumları (10-16 Ekim)
7 Ekim’de Merkür Terazi burcuna ilerledi. Bir miktar da olsa seslerin azaldığınızı,...
Read More
Leave a comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir